12 Haziran 2014 Perşembe

Tatlı Rüyalar - Alper Canıgüz



 "Zeki Müren'in Zeki Müren rolünde olduğu filmlerde canlandırdığı karakterlerin gerçek Zeki Müren'le ilgisi ne kadarsa, bu kitapta sözü edilen kişi ve olayların gerçekle ilgisi o kadardır".

  Bugün baktım moralim bozuk,attım elimden "Boş Koltuk"u şöyle bir Alper Canıgüz okuyayım da keyfim yerine gelsin dedim.Giriş cümlesiyle de "Hadi bakalım güzel girdi." diyerek umutlandım.Hatta romanın %15'lik kısmı bittiğinde "On numara konusu var,bu kitap tamamdır artık." dediğimi de hatırlıyorum.Amma velakin o işler öyle değilmiş.

  Bu yazarın ilk,benim okuduğum son kitabı ("Başka kitabını okumam artık!" mesajı değil bildiğin okuduğum son kitabı).Yazar aslında benim sevdiğim o mizahi üslubunun sinyallerini ilk kitabında vermiş ama sonraki kitaplarındaki tadı (bence) ilk kitabında verememiş.En başta bir Alper Canıgüz romanı çerezliktir,eğlenceli vakit geçirtir,nokta atışı tespitleri vardır,konudan ziyade karakter eksenlidir ve romanı karakterler sevdirir ve okurken hem güldürür hem not alınması gereken birsürü cümle sunar.İşte bu kitapta bunların hiçbiri yok.Konu olarak gerçekten süper bir konu seçmiş,roman %60lık kısma kadar gayet ilgi çekici ama sonrası olmamış Alper dayı.Hadi o eğlenceli üslubunun olmayışını,karakterlerin yetersizliğini,tespitlerin olmayışını kalbime gömer konunun hatrına bu kitabı göklere çıkarırdım da bu güzelim konuyu mahvetmen hiç olmadı.Zaten romanın sonunu da anlayamadım.

  Özetle kitap kendini tek oturuşta bitirtti (önceki kitapların hatrına) ama hayal kırıklığı yarattı.Konuyu özetle(ve minimum spoiler ile) yazıyorum merak eden bakabilir.

  Şevket Hakan Tunçel isimli karakterimiz her rüyaya daldığında kendini bir başka evrendeki (bizimkiyle aynı paralel bir evren) biri olan Hector Berlioz olarak bulur.O karakter uyuduğundaysa yine Şevket Hakan Tunçel olarak kendi dünyasında uyanır ve bu konuyla ilgili Profesör Olcayto Fişek'ten yardım ister.

5/10




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder